Wednesday, February 23, 2011

Hatalarım..

Selam arkadaslar...

Birazdan okuyacak oldugunuz bu yazinin bir arkadasim tarafindan kaleme alindigini belirtmek isterim. Uzerinde cok ufak duzeltmelerek yaparak bu arkadasimizin yazisini da sizinle ayrica paylasmak istedim... Begenilerinize sunarim:) optum simdilik hoscakalin...


Hatalarım..


Şimdi kimi sevsem senin gibi kaybedeceğim. Kimi senin yerine koymaya kalksam hep aynı fırtınalı denizde kulaç atıp batık hayallerimi seyredip duracağım. Biliyorum seninle güzel gidemeyen hiç birşey başkasıylada gitmeyecek. Eksik bıraktıklarımız yine eksik kalmaya mahkum olacak. Gülümsemeler yetim, sarılmalar yoksun ve o ısrarla şehvetle birleşen dudaklarımız yine öksüz kalacak...

Hatalarım vardı benim affedilemeyecek. Hatalarım vardı kendimden nefret ettirecek. Bir de sevdam varmış bütün bu pisliğe batmış ahlaktan yoksun yüreğime ok gibi saplanan.

Hatalarım;

Ağırdan alıyorum artık; keyfimden değil mecburiyetten. Biraz da olgunlaştım galiba, en azından seni suçlamıyorum artık. Hangi yüzle nasıl bir pişknlikle suçladım seni daha önce bilmiyorum.

Arada sormuyor değilim "neden" diye. Herkes biliyor, bende biliyorum, af dilemek bile gelmiyor artık içimden. Biz, yani senle ben fazlasıyla tahammül ettik bana. Ağıtlarda yakmıyorum artık gidişine."Yenisini buldu" diyorlar benim için, umurumda değil biliyormusun. Çünkü bende hiç eskimedin sen. Ama ben yıprandım. Senin mahkemende müebbet, kendi vicdanımda idamlığım ben. Kabuğu içinde can vermiş, hiç doğmamış bir dinazor yavrusu gibi hissetmem de ondandır ya...


Fosilleştim ama hiç bir şey yaşamadım, yaşayamadım. Belki de bu amansız medcezirlerin bitmesini bekliyorumdur; kumdan kafamı çıkarsam denizde boğuluyorum, nefes almak için kafamı sudan çıkarınca da hep aynı kayalara çarpıp duruyorum. Adını koyamaz oldum sensizlikte git gide büyüyen bu kontrolsüz çelişkiyi...


Sigaramdan derin bir nefes çekip tekrar hatalar diye sayıklıyorum;

Sanırım hatalarım oldu beni o kıvama getiren. Karanlık bir odaya girip içeride sana bağıran tum sesleri dinlemeye calismak diger yandan kocaman elleri olan bir cellada kendini teslim etmek gibi bir şeydir zaman zaman yasadiğım.Diğer yandan pisliğe saplanmış gibi hissedersin. Ne kadar da iğrenç bir durum olsa da kabullenmek zorunda kalırsın. Çünkü mecbursundur. Çünkü kendini sevmek için tek bir nedenin dahi kalmamışitır.


Affetmeye calisirsin kendini. Bir sürü senaryolar yazarsın senarist gibi. Sonra yine kendine acımadan ama ile başlayan bir cümle daha kurarsın omuzlarını düşürerek.
Ama hataların vardır intiharı düşündürten dersin. Şimdi gel de bu bedenle bu yüreğe tahammül et dersin. Gel de gidişine isyan etme simdi.
Gel bile diyemiyorum sana...
Gel...
Me.
İmkansız...


Ben kurtulmak istiyorum tanıyamadığım bu bendenden artık... sen gel..
gel!
emeden.

2 comments:

  1. Çok güzel bir yazıymış... merak ettim yazarını doğrusu?...

    ReplyDelete
  2. soylerim sana sonra:) fs de var aslinda ablesoul nickinde bir arkadas..

    ReplyDelete